Kitap, insanların hayatlarını şekillendirebilmesi için bir yol göstericidir aslında. İnsanlar okudukları sayesinde eksikliklerini bularak bilginin güçlü ışığı altın da kendilerini şekillendirebilirler. Kitap okuyan insanların yaşamları huzurlu geçer bilgelikleri artar. Okumak insanın kendisine olan saygısını güçlendirir ve öz güven duygusunu artırır. İnsanın içerisindeki saklı olan enerjinin yaşama sevincinin alevlenip dışarıya çıkmasını sağlar. Okuyarak insanlar hayallerine kavuşabilirler.

Kitap okuyarak kendimizi geliştirebileceğimiz gibi hem hayatımızı, hem de çevremizdeki konumumuzu da koruyabiliriz. Okuyarak aşılmayacak hiçbir duvar, başarılamayacak hiçbir hayal yoktur. İnsanın önce kendini okuması, sonra harekete geçmesi gerekir. Çünkü insan kendini okuyup anlamadıkça başkalarını asla anlayamaz. İnsan karşısındakinin vücut dilini çözerek anlamayı başarabilirse kendini güven dolu hisseder. Eğer ki kendi hayat kitabında ki eksik kalan bölümleri bulup çözmek için çabalarsa ve başarabilirse insanın altından kalkamayacağı hiçbir zorluk da kalmayacaktır.

Sağlam bir karaktere sahip olan insanlar unutmayalım ki ne istediğini bilen, hayatta daima istedikleri için savaşan insanlardır. Karakteri oturmuş kişiler bilge kişilerdir. İnsanlar eğer ki hayatları ile övünmek yerine daha verimli olmanın hesaplarını yapar ise daha güzel bir yaşam sürmenin de yolunu bulurlar. Böyle insanlar kitap konusunda kendilerini geliştirmiş. Okumanın faydalarını benimsemiş kişilerdir. Refah içinde huzur içinde bir toplum için her zaman okumalı ve okumaktan vazgeçmemeliyiz. Yeni nesillere de bunu aşılamaya çalışmalıyız. Okumayan toplumlar körelmiş geri kalmış birer toplum olmaya açık toplumlardır. Bizler güçlü bir toplum olabilmek için çocuklarımızı küçüklükten okumaya alıştırmalı ve teknoloji çılgınlığından uzaklaştırıp bilgili birer insan yapmaya çalışmalıyız. Şu sözü asla unutmamalı ki; Ağaç yaşken eğilir. O ağaç kurumadan biz tedbirimizi almalıyız. Hepimizin güçlü bir Dünya’da yaşaması ve okuyan bir toplum olması dileğiyle…