1. HABERLER

  2. EĞİTİM

  3. Okul kaygısına karşı ailelere ve eğitimcilere uzmanından uyarı
Okul kaygısına karşı ailelere ve eğitimcilere uzmanından uyarı

Okul kaygısına karşı ailelere ve eğitimcilere uzmanından uyarı

Yeni eğitim öğretim yılının ilk ders zilinin çalmasına sayılı günler kaldı. Bu yıl ilk kez okula başlayacak öğrencilerin velilerine ise uzmanından uyarı geldi.

A+A-

 Çocuk Sağlığı Uzmanı Doktor Esma Türkmen, çocuklarda okul korkusu yaşanmaması için ailelerin verdikleri sözleri tutmasının önemli olduğunu söyledi.

Öğrencilerin okul kaygılarını gidermek ve onlara okul ortamını sevdirmek, öğrenme ortamını, öğretmenlerini ve arkadaşlarını tanımalarına yardımcı olmak için uygulanan okula uyum haftasına günler kaldı. Milyonlarca öğrenci pazartesi günü ilk derslerine girecek. Okula ilk kez başlayacak çocuklarda ve ailelerde kaygının çok daha fazla ortaya çıktığını ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Esma Türkmen, uyarılarda bulundu. Türkmen, bu dönemin iyi kontrol edilerek rahatlıkla atlatabilecek bir süreç olduğunu ifade ederek, “Çocuğun anne ve baba ile beraber okula gitmesi, okulun bölümlerini görmesi, ortamı görmesi, öğretmenlerini tanıması uygulama alanlarını görmesi kendisinde bir güven hissi oluşturmayı sağlayacaktır. Birebir verilen sözler çok önemli. ‘Gelip seni alacağım, ben buradayım, seni bırakmadım’ demek ve öğretmenlerle temas çok önemli” dedi.

Sadece okula ilk kez gidecek olan çocukların değil, ailelerinin de en az onlar kadar kaygılı olduğuna vurgu yapan DoktorTürkmen, okula başlayacak çocuğun güvenli alanından çıkmış gibi düşündüğünü söyledi.

Uzman Doktor Türkmen, kaygısı olan çocuktaki belirtileri şöyle sıraladı:

“Okula gitmek istememek, ağlama krizleri, anneye çok sıkı bağlanmaya çalışmak, yemeği reddetmek, uyku problemleri, karın ağrıları yaşanabilecek şeyler. Eğer çocuğun kaygı süreci uzuyorsa, 2-3 haftayı geçiyor ise ağlamalar, krizler, gitmek istememe, karın ağrıları gibi bulgular varsa öyle bir durumda mutlaka uzman bir çocuk psikiyatrisine gidilmelidir.”

“Okul başladığı ilk günlerde çocukların anne ve babadan ayrılma kaygısını yenebilmeleri için öncelikli yapması gereken şeyler var” diye konuşan Türkmen, “‘Okula teslim ettim, akşam alacağım’ şeklinde değil, çocuk önce bu güveni hissetmeli. Örneğin teneffüs aralarında anne oradaki varlığını çocuğa hissettirebilmeli. Daha sonra bu süreler kısaltılarak, bir geçiş sağlanarak bu süreç tamamlanabilir. Daha az kaygıyla daha kolay şekilde atlatılabilir. Birçok çocuk ilk 1 hafta 10 günlük bir oryantasyon sürecinde hem sosyalleşiyor, hem ortama alışıyor hem de annenin kendisini terk etmediğini biliyor” açıklamasında bulundu.

Tatil süresinde sapmalara uğrayan uyku ve yemek saatinin de düzenine dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Türkmen, “Çocuklar açıklama yaptığınızda her şeyi anlayabiliyorlar. Mutlaka belli bir düzen içerisinde kahvaltısı, öğlen yemeği, akşam yemeği düzenli olmalı. Bağımsız olarak hareket etmemeli. Zor bir süreç, ancak çaba göstermek bu noktada çok önemli. Tatilde tolerans gösterilen uyku saatlerini yavaş yavaş, birden olmasa bile kızmayarak erkene çekmeli ve her şey nedenleriyle anlatılmalı. Çocuklar her şeyi anlıyorlar. Sadece onların birey olduklarını unutmayalım. Onları karşımıza alıp anne ve babaları olarak ‘biz senin yanındayız, senin destekçiniz, seni anlamaya çalışıyoruz, zorlandığın yerlerde yanında olacağız’ mesajı vermeliyiz” dedi.

Ailelerin okula adaptasyon sürecinde çocuklarını motive etmesi gerektiğini söyleyen Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doktor Esma Türkmen, “Çocukların oyun dünyasında yaşadığını unutmamamız gerekiyor. Onlar için her şey oyundan ibaret. Keşke bizler de bunu kaybetmemiş olsaydık. Çocuğun derse bakış açısını da oyunlarla sağlamak gerekiyor. Burada öğretmen ve okul faktörü de çok önemli. Öğretmenin öğretici olmasındansa bu işi oyunla, keyifle yapması okulu sevdiren şeylerden bir tanesi. Bunu bizim evde sürdürebilmemiz eğitimin önemli parçası. Eğitim ve öğretim yerinin okul olması çok önemli. Ödevlerinde bu çocuğa evde destek olurken yine oyunla, motivasyonla yapmak gerekir. Çocuk; ‘bu ödev bitsin ve oyun oynayayım’ diye düşünmemeli. Eğer bunu yaşarsa ders motivasyonu tamamen ortadan kalkar. Ödevi sevimli, kitap okumayı keyifli hale getirmek, bir hayal dünyası oluşturmak, çocukla vakit geçirmek gerekiyor” diye konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.