Zygmunt Bauman Polonyalı felsefe profesörü ve aynı zamanda Bauman'ın arkadaşı olan Anna Zejdler-Janiszewska'nın ünlü sosyoloğun eşinden edindiği bilgilere göre İngiltere'nin Leeds şehrindeki evinde ailesinin yanındayken hayata gözlerini yumdu.
 Ünlü sosyolog Bauman'ın eşi Aleksandra Jasinska-Kania'nın, Bauman'ın ölümünü aktarmak adına düşünürün 'akışkan modernite' kavramına göndermede bulunarak ''akışkan sonsuzluğa gitti'' ifadesini kullandığı öğrenildi.

Holokost'tan kaçtı

İkinci Dünya Savaşı çıkana kadar doğum yeri olan Polonya'nın Poznan şehrinde yaşayan Bauman, ailesiyle birlikte İkinci Dünya Savaşı'nın çıkmasının ardından Holokost'tan kaçarak Sovyetler Birliği'ne sığındı. Savaşın sona ermesinin ardından Varşova Üniversitesi'nde doktorasını bitiren Bauman aynı üniversitede 194'ten itibaren sosyoloji dersleri vermeye başladı.

Polonya Komünist Partisi'nden 1968 yılında ayrılan Bauman aynı yıl bazı siyasi sebeplerle sosyoloji profesörlüğü ünvanını kaybetti ve ülkeyi terk etmeye mecbur bırakıldı. Ülkeden ayrılmak zorunda kalan Bauman İsrail'e yerleşti.

Büyük Britanya tarafından 1971 yılında çağrılmasının ardından Leeds Üniversitesi'nde dersler vermeye başladı. 50'nin üzerinde kitabı bulunan Bauman 1990'larda emekli oluncaya dek çalışmalarını burada sürdürdü. Birçok felsefeciden farklı olarak 1989 yılında yayınladığı ''Modernite ve Holokost'' adlı kitabıyla Yahudilerin soykırıma uğramalarını modernitenin esasları arasında yer alan sanayileşme ve rasyonel bürokrasinin sonucu olarak açıkladı.

Akışkan Modernite Modeli

Günümüz dünyasında köksüz ve öngörülebilir herhangi bir çerçeveden yoksun bırakılan bireyleri ünlü sosyolog Bauman 1990'larda geliştirdiği ''akışkan modernite'' kavramıyla açıkladı.
Birçok kitabı bulunan Bauman 1989 yılında Amalfi Ödülü ve 1998 yılında Theodor Adorno Ödülü almaya hak kazandı.