1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. Panik atak sorunun nedenleri ve tedavisi
Panik atak sorunun nedenleri ve tedavisi

Panik atak sorunun nedenleri ve tedavisi

Son yıllarda panik atak hastalığının aşırı derecede yaygınlaştığını belirten Uzman Klinik Psikolog Yasemin Ozan, panik atak rahatsızlığının kişinin tüm hayatını olumsuz bir şekilde etkileyeceğini belirtiyor.

A+A-

Bireylerin panik atak sonrasında kendilerini kontrol etmekte güçlük çekmesini, bir önceki atağında yaşadığı korkuyu tekrar yaşamaktan korkması gibi düşüncelere kapıldıklarını söyleyerek, atak esnasını geçirme aşamasını 3 madde ile özetledi:

“1- Beklenmeyen durumlar: Herhangi bir durumsal tetikleyici yok.

 2- Belirli yerlerde: Örneğin araba kullanırken, alışveriş merkezinde, kapalı otoparkta, asansörde vb.

 3- Çok belirli bir tetikleyici olduğunda: Örneğin kişiler yılan görmesi, her presentasyon öncesi vb.”

Psikolog Yasemin Ozan, "Panik atak, kişinin yoğun stres altında olduğu bir dönemde, hayatında önemli bir kayıp olduğu zaman ya da süreklilik arz eden sıkıntı bir yaşam süreci esnasında ya da sonrasında ortaya çıkıyor. Sorunun altında yatan bir stres faktörü ve fizyolojik etkenler vardır. Benzer sorun, bazı kişilerde panik atak geçirmesine neden olurken bazı kişiler de ise baş ağrısı, ülser ya da depresyon gibi farklı fizyolojik ve psikolojik reaksiyonlara yol açabiliyor" şeklinde konuştu.

İSTATİSTİKLERE GÖRE HER 100 KİŞİDEN 1’İNDE PANİK ATAK VAR

Özellikle her 100 kişiden 1’inde panik atak olduğunun altını çizen Psikolog Yasemin Ozan, bu durumun kadınlarda daha sık görüldüğünü hatta erkeklere göre iki kat daha fazla rastlandığını söyledi. Çevresel olaylar, biyolojik nedenler ve genetik yatkınlığa dikkat çeken Yasemin Ozan, "Panik atakta belirgin bir dış tehlike ya da tehdit olmadığı için, kişi eğer bana dışarıdan gelen bir tehlike olmamasına rağmen bu kadar kötü hissediyorsam, demek ki tehlike içimden geliyor diye düşünmeye başlıyor ve bazı düşünceler geliştiriyor. Panik atağın panik bozukluk rahatsızlığına dönmesi de burada başlıyor. Kişi, atak geçirmediği sürelerde de bir beklenti kaygısına sahip oluyor. “Ya yaşadığım bu korkuyu yeniden yaşarsam”

Her 100 kişiden 1’inin panik atak yaşadığını belirten Psikolog Yasemin Ozan panik atağın kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görüldüğünü söyledi. Genetik yatkınlık, biyolojik nedenler ve çevresel faktörlerin panik bozukluğu tetiklediğine dikkat çeken Yasemin Ozan, "Panik atakta belirgin bir dış tehlike ya da tehdit olmadığı için, kişi eğer bana dışarıdan gelen bir tehlike olmamasına rağmen bu kadar kötü hissediyorsam, demek ki tehlike içimden geliyor diye düşünmeye başlıyor ve bazı düşünceler geliştiriyor. Panik atağın panik bozukluk rahatsızlığına dönmesi de burada başlıyor. Kişi, atak geçirmediği sürelerde de bir beklenti kaygısına sahip oluyor. Ya yaşadığım bu korkuyu yeniden yaşarsam korkusunu geliştiriyor ve beklenti anksiyetesi ile birlikte panik bozukluk gelişiyor” dedi.

Genelde bireylerin bedeninde var olan reaksiyonlara karşı zihninden geçirdiği kötü düşünceleri genelde şöyle oluyor:

Kalp çarpıntısı: Kalp krizi geçiriyorum ya da ölüyorum

Boğulma hissi: Nefesim duruyor

Baş dönmesi: Bayılıyorum

Yer zemin ilişkisini kaybetmek: Çıldırıyorum

Bacakların gergin ve gerilmesi: Yürüyemeyeceğim ya da düşüyorum

Vücudun bütün bu reaksiyonlarına: Kontrolümü tamamıyla kaybediyorum”.

Panik atak sorununun tedavisi doğru uygulandığında en kolay tedavi edilen rahatsızlıklardan birisi olduğunu belirten Psikolog Yasemin Ozan, bilişsel davranışçı yaklaşım ile uygulanan psikoterapötik tedavi ve buna eşlik eden ilaç tedavisi ile beraber kısa sürede çözüm bulmanın mümkün olduğunu söyledi. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.