1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Malatya'da beş camisiz minareden biri yıktırıldı
Malatya'da beş camisiz minareden biri yıktırıldı

Malatya'da beş camisiz minareden biri yıktırıldı

Malatya’nın, hepsi rivayetlere ve şaşırtan hikayelere sahip beş camisiz minaresinden biri yıktırılarak yerine otopark yapıldı.

A+A-

haber-video-izle-014.jpg

Anadolu'nun birçok yerinde bulunan camisiz minareler turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Camisi olmayan bu minarelerden dördü Malatya'da bulunuyor. Bu minarelerin her biri rivayetlere ve şaşırtan hikayelere sahip. Doğal afetler nedeniyle camilerinden ayrı kalan minareler artık camilere cemaat davet edemiyor ancak ilginç öyküleriyle varlığını sürdürüyor. Birçok Malatyalı tarafından bilinen ve günümüze kadar ulaşan rivayetleri ve öyküleriyle kültür mirası olarak tescil edilme hakkı kazanan bu dini yapılar, restorasyon çalışmalarının ardından turizm objesi olarak göğe yükselmeye devam ediyor. Malatya'da daha önce beş tane bulunan camisiz minarelerden birisi daha sonra yıktırılarak yerine otopark yapıldı.

''Yıktırılıp yerine otopark yapıldı''


Tarihi Niyazi Mısri Camii'ne ait olan minarelerden biri üzerindeki 1313 yılını gösteren tabelanın yerinden sökülerek minarenin üzerine asılması aslında tarihi olan caminin yıkılmasına ve minarenin de tarihi sanılarak tek başına kalmasına neden olmuş. Üzerinde yazan 1313 yılı tabelası nedeniyle tarihi eser özelliği olduğu sanılarak minarenin yıkılmasına izin verilmemiş ve minare varlığını sürdürmüş. Eskiden bölgede kerpiç evler bulunduğu için minare ve yüz metre ileriye yapılan cami birbirini görüyormuş ancak minarenin hemen yanında yükselen apartmanlar nedeniyle minare sonraları tek başına kalmış. Ancak Niyazi Mısri’de bulunan bu tarihi minare 2 yıl önce yıkılarak, yerine otopark yapıldı.
Kent merkezinde halkın Yeni Cami adıyla bildiği yapı, diğer adıyla Hacı Yusuf Taş Cami de yarım kalmış minaresiyle dikkat çekiyor.

1959 yılından beri cami çevresinde esnaf olan Mehmet Kaya, tamamlanamayan minarenin öyküsü ile ilgili, inşa edilen ilk caminin çıkan yangında kül olduğunu ve sonradan yapılan caminin de büyük bir depremde yıkıldığını söyleniyor. Caminin tamamlanmasının 1913 tarihine denk geldiğini söyleyen Kaya, "Malatyalıların 'büyük zelzele' diye andıkları, 3 Mart 1894 günü meydana gelen depremde yıkılan ve büyük hasar gören Hacı Yusuf Camii'nin yerine, bu tarihten sonra yeni cami yapılmaya başlanmış. Halkın yardımı ve Sultan II. Abdülhamit'in maddi desteğiyle inşaat devam ettirilmiş. Araya giren çeşitli sebeplerden dolayı inşaat süresi uzamış, caminin yapımını tamamlamak ancak 1913'te mümkün olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Ustanın düştüğü minareye ceza verilmiş”


Konuşmasının devamında Mehmet Kaya, ''Yerine yapıldığı caminin eski minaresine yakın olan minaresinin yapımı esnasında Hristiyan bir ustanın düşerek ölmesi, caminin inşası ile ilgili hatıraların başında yer almaktadır. Bu olaydan sonra ustanın düştüğü minareye müftülükçe ceza verildiği, Kemal Tahir'in Malatya Cezaevi'nde mahpus iken yazdığı ve Malatya'yı konu alan 'Namuscular' isimli eserinin birinci baskısının 310'uncu sayfasında yazılıdır'' dedi.

''Minare yanına cami yapılarak yalnızlıktan kurtarılmış''


Mehmet Kaya, yalnız minarelerin üçüncüsü de Darende ilçesinde bulunduğunu ifade ederek, ''Kesme taştan inşa edilen bu 'yalnız minareler'den biri 1727 yılında Hacı Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmış. Bir diğeri, Dânâ Bey Minaresi adıyla biliniyor. Zengibar Kalesi'nin altında yer alan Ulucami Minaresi de yakın zamana kadar yalnız imiş. 14. yüzyıldan kalma bu minare, Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı tarafından yanına bir cami yapılarak yalnızlıktan kurtarılmış'' dedi.

''Ulu Cami minaresi bir sevda öyküsüne tanıklık ediyor''


Mehmet Kaya, Ulu Cami minaresinin bir sevda öyküsüne tanıklığıyla bilindiğini söyleyerek, ''Rivayete göre, asırlar önce Darende'de birbirine düşman iki ailenin çocukları birbirine âşık olur. Tabii aileler bunu öğrenince ikisi için de ölüm fermanı imzalanır. Atlara bağlanan iki genç kayalıklardan atılır. Acı olayın ardından iki aile de oradan göçer. Göçerken camilerin taşlarını bile sökerler. Camileri yıkılan minareler yalnız kalır. Selçuklu ve Dulkadiroğlu Beylikleri dönemlerinde inşa edilen ancak daha sonra camileri yıkılan ve yalnız minareler yakın zamanda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edildi. Çevre düzenlemeleri de yapılan bu yapılar artık bir kültür mirası olarak turizme hizmet ediyor'' şeklinde konuştu.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.