1. HABERLER

  2. KÜLTÜR VE YAŞAM

  3. 2500 yıllık kültür tekrar canlanıyor
2500 yıllık kültür tekrar canlanıyor

2500 yıllık kültür tekrar canlanıyor

Günümüzde kaybolmaya yüz tutan, tarihi ise 2500 yıl öncesine kadar giden Mezitli Dokuması, 3 kurumun ortak çabalarıyla kurulan dokuma atölyesinde yeniden hayat buluyor.

A+A-

Özellikle merkez Mezitli ilçesindeki Soli Pompeiopolis Antik Kenti kazılarında rastlanan dokuma araç gereçlerinden yola çıkılarak yaklaşık 2500-3000 yıllık tarihi ve kıyafetten ev gereçlerine kadar pek çok yerde kullanılan Mezitli Dokumasının yeniden canlandırılması amacıyla Mezitli Belediyesi, MEÜ ve Mezitli Soroptimist Kulübü işbirliğinde Mezitli Belediyesi Sanatevi’nde atölye kuruldu. 3 kurumun birleşmesiyle birlikte 20 kadın kursiyer, dokumacılık eğitimine başladı. MEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Özge Usluca, öğretim görevlileri Yelda Gezicioğlu ve Handan Demir tarafından verilen eğitimlerde, dokumacılığın ince ayrıntıları öğretiliyor. 3 ay devam edecek kurslar kapsamında haftada 3 gün sabah ve öğleden sonra eğitim verilecek.

"BULUNAN ÖRNEKLER M.Ö. 2500-3000 YILLARINA DAYANIYOR"

Mezitli Dokumasıyla ilgili açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Özge Usluca, Anadolu’da dokumacılık tarihinin çok eskilere uzandığını dile getirdi. Dünyada bulunan en eski kumaşın Anadolu’da olduğunu ifade eden Usluca, "Dolayısıyla buradan yola çıkarak Anadolu’nun her ayrı bölgesinde dokumacılık kültüründen bahsedebiliriz. Mezitli yöresinde de bazı kazılardan dokumayla ilgili iğneler, tezgah ağırlıkları bulunmuştur. Bunlar arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. Biz bu buluntulardan anlıyoruz ki geçmiş dönemlerden itibaren halen dokumacılık kültürünün sürdüğünü görüyoruz. Yaptığımız araştırmalarda da köylerde halen dokuyan kadınlarımıza ve tezgahlara rastlıyoruz. Biz bu geleneğini devam ettirmek için böyle bir çalışmaya başladık. Bizim bulduğumuz kumaş örnekleri 100 yıla yakın bir örnek var. Fakat bu arkeolojik buluntular M.Ö. 2500-3000 yıllarına kadar dayanıyor. Dolayısıyla burada daha öncesinde yaşayan başka medeniyetler zaten burada dokumacılığı var etmişler ve bizlerde devam ettiriyoruz" dedi.

"BUNLAR BİRER KÜLTÜREL MİRAS"

Türkiye’deki dokumacılığa da değinen Usluca, "Ülkemizde ne yazık ki el emeğinin, el dokumacılığının önemi azalmakta. Fakat biz bu kültürle büyüyen bir nesil olarak, gelecek nesillere bu geleneği aktarabilmek için bu el dokuması geleneği devam ettirmemiz gerekiyor. Çünkü bunlar birer kültürel miras. Dolayısıyla katma değerleri yüksek olan ürünler çıkartılabilir. Ülkemize baktığınızda halen buldan bezi, Gaziantep’teki kutnu gibi dünyada ün yapmış bir sürü bezden bahsedebiliriz. Dolayısıyla biz bu geleneği sürdürmeye devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.
Burada önceliğin kadınlara farklı bir istihdam sağlamak olduğunu belirten Usluca, "2 tezgahla atölyeye başladık. Mezitli Belediyesi bize hem tezgah hem de yer konusunda destek verdi. Şu an 20’ye yakın kursiyerimiz var. Haftada 3 gün kurs veriyoruz. Yeni başlayanların içinde dokumayı hiç bilmeyenler var, dokumayı bir parça bilenler var. Burada hep birlikte bu gelişimi göreceğiz. Temel dokuma tekniklerini ve yöntemini öğrendikten sonra zaten geleneksel olarak yapılması gereken dokumayı kursiyerlerimiz ilerleyen dönemlerde yapacaklardır" şeklinde konuştu.

"MEZİTLİ DOKUMASINI TEKRARDAN GELECEK KUŞAKLARA TAŞIMAK AMACINDAYIZ"

Öğretim görevlisi Handan Demir ise, yok olmaya yüz tutmuş kültürel bir değer olan Mezitli Dokumasını gelecek kuşaklara aktarmayı amaçladıklarını vurgulayarak, "Bir diğer amacımız da evinde oturan kadınlarımıza dokumayı öğretip bir istihdam sağlamak istiyoruz. Akademik anlamda da bu dokumanın farklı yerlerde olup, olmadığını araştırmaya devam ediyoruz. Bunun yanı sıra son yıllarda öğrencilerinde dokumaya ilgisi arttı. Eskiden dokumaya çok fazla ilgi olmasa da son yıllarda öğrencilerimiz dokuma sanatının önemini fark etmiş durumdalar. Proje olarak üretmekten büyük keyif alıyorlar. Zaten 2 öğrencimiz bu kursta bize asistanlıkta yapıyorlar. Yani gönüllülük ilkesine bağlı olarak bu işi yapmaları da büyük bir gelişme. Gençlerimizin de bu işe sahip çıkacağını gösteriyor. Buraya katılım da beklediğimizin çok üstünde oldu. Heyecanlılar, bizde heyecanlıyız. Bütün kursiyerlerimizi belli bir yere getirdikten sonra hepsini tasarım yaptıklarını görmek istiyoruz" dedi.
Kursiyer Sema Babaoğlu da gençliğinden beri el dokumaları ve el işi yapmayı sevdiğini ifade ederek, "Onun için de Belediye Başkanımızın eşi böyle bir etkinlik olacağını söyleyince biz de severek katkıda bulunmak istedik. Aslında gençlerimizi istediler ama bizden gencini bulamadılar. Bizler daha çok hevesliyiz. Şimdilik gençlerimiz bu işe bu kadar ilgi duymayabilir ama bizler daha çok ilgi duyuyoruz. Ben hiç bilmediğim halde rahatlıkla şu anda yapabilirim. Tabi ince işlerini filan daha öğrenmedik ama ilk dokuma olarak başarılı olduğumu düşünüyorum. İlerleyen dönemlerde çok hoşuma gider, güzel ürünler ortaya çıkartırsam bu işi de yapmayı düşünüyorum" dedi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.